Yalnızlık Psikolojisi

Adlı Makalemizi Okuyorsunuz.

Sizinle birlikte 68 kişi bu makaleyi okudu.

Makalenin Yazarı: admin, Bu makaleyi 2 Mayıs 2024 tarihinde yayınladı.

YALNIZLIK PSİKOLOJİSİ

İletişim, insanın temel sosyal ihtiyaçlarının başında gelir. Gün içinde onlarca insanla iletişim kurmamıza rağmen, çevremizle bir şekilde ilgili olmamıza rağmen, aslında hepimiz bazen kendimizi yalnız ve mutsuz hissederiz. Çevremizdeki insanları ve yaptığımız işleri bir rutin olarak görür ve bunlarla bağ kurarız. Çoğu zaman sevdiklerimizi kaybetme korkusu yaşar, onları kaybetmemek için elimizden gelen çabayı gösteririz. Bu durum mutsuz hissetmemize neden olur. Mutsuzluğun sebebini kendimizde ararız. Ailemiz, eşimiz, dostlarımız, çocuklarımız bize yabancılaşır. Kendi iç dünyamızda giderek yalnızlaşırız.

YALNIZLIK NEDİR

Yalnızlık, kalabalık bir sosyal çevreniz olmasına rağmen bulunduğunuz ortama ait olmama, bağlı olmama durumu ile ortaya çıkan bir boşluk hissidir. Bireyin çevresiyle, toplumun en küçük yapı taşı olan ailesiyle bağ kuramadığı durumlarda görülebileceği gibi, gönül ilişkisi olan veya sosyal çevresi kalabalık kişilerde de sık görülebilir.

YALNIZLAŞMA NEDENLERİ

Bireyin ailesi ve çevresine yabancılaşması, yalnızlık hissetme sebebiyle mutluluk ve huzur bizlere ulaşılması imkansız bir hayal olma yolunda ilerliyor. Olumlu duygulara sahip olmayı hep bir nesne veya bir kişiye bağlıyoruz. Araba alırsam gezeceğim, iş değiştirirsem maaşım artacak, maaşım yatınca şunu alacağım, onunla olunca dünyalar benim oluyor gibi.

NELER YAPILABİLİR

Bir şeylere sahip olmayı hep mutluğun kaynağı olarak gördüğümüz için mutlu olmak imkansız hale geliyor. Bunlara insanın doyumsuz olması, hep daha fazlasını istemesi ve açgözlülüğünü de eklersek mutluluk bir hayalden ibaret hale geliyor. Psikolojik destek alarak bu sıkıntıları anlatmak bizleri rahatlatabilir. Asıl olan bizim kendi iç dünyamızda bir şeylere bağlı olmadan mutlu ve huzurlu olmayı başarabilmemiz. Herhangi bir nesne, olay veya insana bağımlı olmadan kendi kendimize mutlu olmayı yetinmeyi öğrenmemiz gerekiyor.

SAĞLIKLI KALABİLMEK İÇİN

Mutluluğu ve huzuru sağlamayı başardığımızda kendi iç dünyamızın olumsuz düşüncelerinden kurtulup dışa dönük ilgili insanlar olabileceğiz. İnsan yapısı gereği sosyalleşme ihtiyacı duyan sosyal bir varlıktır. Bu yüzden zaman zaman yalnız kalmaya ihtiyaç duyarız, hatta bu durumu tercih ederiz. Yalnızlık psikolojisi ile karıştırılmamalıdır. Yalnızlık psikolojisi, çevresinde kalabalıklar içinde olsa dahi derin bir yalnızlık hissidir. Bu duyguların oluştuğunu fark ettiğinizde yapabileceğiniz şeyler; psikolojik yalnızlık hisseden bireyin durmadan kendisini ne kadar yalnız hissettiğine yoğunlaşmak yerine, zihnini yalnızlık duygusundan uzaklaştıracak uğraşlar bulmasıdır. Bu duygudan sıyrılıp dikkati dağıtmaya yardımcı olabilecek şeylere örnek olarak; yürüyüşe çıkmak, bisiklet sürmek, kitap okumak gibi aktiviteler ve hobiler ve el sanatları ile ilgili kurslara katılmak bireye daha iyi gelecektir.

DUYGUSAL YALNIZLIK

Birey, yalnızlık duygusunu içsel dünyasında özümseyerek kendisini tamamen çevresinden ayırarak sosyal bağlarını azaltabilir. Kaygı bozukluğu, depresyon veya özgüven düşüklüğü gibi durumlar yalnızlık duygusunun oluşmasında etkili olabilir. Bir kişinin iletişim ve becerilerinin düşük olması, düşük sosyal becerilere sahip olması, yalnızlık duygusunu etkileyebilir. Yalnızlık tek başına depresyon anlamına gelmez. Fakat yalnızlığın getirdiği olumsuz duygular, depresyona ilerleyecek sonuçlara yol açabilir. Yani depresyon temelde psikolojik ve zihinsel anlamda yaşadığımız bir sağlık sorunu iken, yalnızlık psikolojisi depresyona yol açabilecek bir duygu halini alabilir.

YALNIZLIK HİSSİ İLE OLUŞABİLECEK HASTALIKLAR

Yalnızlığın insanlar üzerindeki etkileri ile ilgili yapılan çalışmalarla, tıpkı kronik stres gibi, yalnızlığın da bağışıklık sistemindeki birtakım bozukluklarla bağlantılı olduğu belirlenmiştir. Sosyal ilişkileri zayıf olan ve yalnız olmayı tercih eden insanlarda, stresle bağlantılı yeme bozukluklarının geniş bir arkadaş çevresine ve aktif sosyal hayata sahip insanlara oranla daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Stresle bağlantılı yeme bozuklukları, kilo alımına ve obeziteye yol açmaktadır. Dolayısıyla, kalp ve damar hastalıklarına, diyabete, iltihaplı romatizmaya, kireçlenmeye, unutkanlığa, aşırı hassasiyet ve kırılganlık gibi psikolojik sorunlara, vücutta fonksiyonel gerilemeye ve erken yaşlanma gibi birçok rahatsızlığın oluşmasına neden olabileceği belirlenmiştir.

YALNIZLIK VE DEPRESYONUN FARKLI YANLARI

Depresyon ve yalnızlık birbirine benzer özellikler gösterse de farklı yönleri vardır. Yalnızlık kısa süreli bir yere veya bir gruba ait olamama hissidir; depresyon ise daha uzun süreli üzülme ve değersiz hissetme duygularının eşlik ettiği teşhis edilebilir bir sağlık durumudur. Tanıdığınız insanlarla dolu bir ortamda olsanız dahi kendinizi hâlâ dünyanın en yalnız insanı gibi hissedebilirsiniz. Yalnızlık derin bir üzüntüye neden olabilir çünkü güvenebileceğiniz veya paylaşımda bulunabileceğiniz kimse olmadığını hissedersiniz. Yalnızlık boğucu hale geldiğinde depresyona bile sebep olabilir. Yalnız insanlar daha karamsar ve olumsuz bir bakış açısına sahiptirler ve depresyondaki insanlar yalnız olmaya eğilimlidir. Depresyon, yalnızlıktan farklı olarak psikiyatrik bir hastalıktır. Ciddi, teşhis edilebilir bir zihinsel sağlık durumudur. Fiziksel olarak; ilgi kaybı, umutsuzluk ve sindirim sorunları gibi belirtiler gösterir…

YALNIZLIKLA BAŞETMEK İÇİN

Yalnızlığı azaltmak veya engellemek için güzel ilişkiler kurabileceğiniz insanlar bulmak, bir gruba dahil olmak çözüm olabilir. Yalnız olmadığınızı veya bu durumu yaşayan tek kişinin siz olmadığınızı aynı durumda olanların olduğu bir destek grubu veya benzer düşüncelere sahip insanlardan oluşan bir topluluk bulmak, yalnızlığınızla başa çıkmak mümkün olabilir. Başka gruplarla bağ kurarken özüne dönme ve kişisel bakım becerilerine dikkat etme etkili bir yol olabilir. Kendinize zaman ayırabilirsiniz. Kitap okumak veya müzik dinlemek gibi dikkatinizi vereceğiniz bir etkinlik yapabilirsiniz. Önemli olan, kendinize bir boşluk yaratmanızdır. Bu süreç içerisinde önemli olan nokta, neyle meşgul olduğunuzdan daha çok bu meşguliyetin sizi ne kadar memnun ettiğidir. Uğraş verdiğiniz işin size ne kadar katkı sağladığına dikkat etmek önemlidir.

DESTEK ALMAK

Yalnızlığın yaşam kalitenizi düşürdüğünü fark etmek çok önemlidir. Olumsuz düşünceler, enerji düşüklüğü, hezeyanlar, motivasyon eksikliği ve kendine zarar verme düşüncelerinin korkutucu sonuçlara yol açmaması adına harekete geçmek gerekmektedir. Yardım için güvendiğiniz birine veya bir psikolojik danışmana ulaşmak, sizin için sağlıklı bir yaşama ve geleceğe adım atmanıza katkı sağlayacaktır.